26 Temmuz 2007 Perşembe

repeatman

Temizlemekten korkup pek kullanmadığı arka bahçeyi sonunda halletmişti. Aslında çok güzeldi evin o tarafı. Bahçe kapısı, üç adım ve ayakların kumda. Mükemmel olduğunu düşünüp mutlu oluyordu. Gerçekten çok çalışmıştı ve tadını çıkarmalıydı. Çimleri biçti, fazlalık dalları budadı, ışıkları temizledi ve yenilerini ekledi. Müzik sistemini kurmak için renkli bebek şemsiyeleri aldı. Bahçenin dört köşesine dört ayrı renk şemsiye ve altlarına birer ışık ile birer haporlör koydu. Ter bezlerinin isyanını dindirmek için soğuk bir duş aldı. Uyuya bildiği ve her zaman dinlediği şarkıyı ayarlayıp ilk iş olarak bahçenin ortasına kurduğu hamağına yattı…
Uykuya ramak kala bir ses..

- İyi misin sen reprtraan.?

Hamaktan düşme pahasına indi. Kimseyi tanımıyordu kim ne diyebilirdi ona hemde bu yorgunluk üzerine..

- Özür dilerim, efendim.?

Birşey belirtmeye geldiği belliydi ama algılamakta zorlanıyordu..

- Şarkı diyorum hani, artık..

Bahçe kapısı açıp dışarıya çıktı. Biraz anlayabilmişti şarkıdan dolayı bi' sorun vardı..

- Şarkı.! Özür dilerim düşüncesiz davrandım, teşekkür ederim uyardığınız için..

- Rica ederim. Zamanla öğrenirsin..

Bahçeyi temizlerken fark etmişti, sahilde takılan gençlerden en bilmiş olanıydı o. Garip bir kızdı, kısa kat kat olmuş saçları ve vücudundaki kurumuş tuzlar denizden çıktığını söylüyordu. Arkasına bakarak arkadaşlarının yanına gitti. Müziği kapattı ve tekrar uzandı hamağına. İlk izlenimi kötü verdiğini düşünüyordu. Komşularını rahatsız etmişti kanınca ve rahatsız olmuştu. Keşke adını sorsaydım çatlağın diye düşündü. Elleriyle anlatmak istediği bıkkınlık, şarkının verdiği bir bıkkınlık mı yoksa sesin verdiği bir bıkkınlık mı keşke sorsaydım diye içlendi..

- Pardon..

Birden döndü hamaktan. Bu seferde düşmeyi beceremedi ancak düşme ihtimalinin verdiği korku yetmişti ona. Haporlörlere baktı, ses yoktu fakat o yine sesleniyordu..

- Efendim..

Neden efendim dediğini düşündü bir an ona efendim dediğinde o o'nun kölesi o'da efendisi mi oluyordu.? Gözlerini yumdu ve açtı iki göz kırpma süresinde..

- Bizden dolayı mı kapattın müziği.?

- Şey, evet sanırım rahatsız ettim..

- Aslında hem öyle hem değil..

- Nasıl.?

- Güzel parçalar dinliyorsun çoğunu bizde seviyoruz ancak repeat alışkanlığın yok mu.?

Kız gülümsüyordu. Ne kadar sıcak ve içtendi gülüşü. Demek rahatsız etmemişti ve hatta aralarında bir adı bile vardı. Ona ilk seslendiğinde anlayamadığı kötü bi' sıfat olduğunu düşündüğü ama harfleri bir araya getiremediği ismiymiş meğerse. Repeatman..

- Hadi ya. Bende ne sanmıştım. Hay Allah..

Gözlerine bakmasını engelliyordu hep. Toplu taşıma aracında sizi süzen bir ufaklığa kırpılan gözün ardından başını öne eğip gözlerini saklaması gibi kaçıyordu. Yabancılarla konuşmak yasaktı ya hani. Annesinin kucağında da olsa, güvende de olsa saklanmalıydı ya sizden. Cevap verirken arkadaşlarına bakıyordu sürekli..

- İstersen sende gelebilirsin yanımıza hep beraber otururuz. Müzikte açalım ama..

O gülümseme ve mahcubiyet repeatman’ı sahile bastırmıştı...

7 yorum:

Emir Bey dedi ki...

çok güzel olmuş ellerinize sağlık =)

7.oda dedi ki...

yeni öyküleri olmayacak mı repeatman in? yoksa hep aynı sahilde aynı müzikle mi kalmalı??

Arolium dedi ki...

olacak elbetteki.
repeatman'ın hayatı yazmakla bitmez..

---OPTiO--- dedi ki...

yazmakla bitmesin hic ....

Lapa dedi ki...

bonita tatuagem e blogue também

etki alanı dedi ki...

Etkileyici...
Tütü

Unknown dedi ki...

demek repeatman böyle doğdu =)